Alım kararınızda etkili olması gereken bir diğer unsur, alım kararının yılın hangi zamanında hayata geçirileceği ile ilgilidir. Burada otomotivin yıllık takvimine bakmakta fayda var:
- Ocak ve Şubat’ta kampanyalar yeni şartlarla devam eder, piyasa biraz durgundur,
- Mart-Nisan-Mayıs piyasanın en hareketli zamanıdır, fiyatlar yükselir ancak aracınızı da daha yüksek satabilirsiniz,
- Haziran ortasındaki okul tatilinden itibaren piyasa biraz durulur.
- Ağustos sonundan itibaren filolardan araba dönüşleri başlar,
- Eylül’de piyasa yazın bitimi ile iyice hareketlenir, hareket Ekim’de devam eder,
- Kasım ve Aralık’ta firmaların yıl sonu kampanyaları cazip fırsatlar sunar, öte yandan yeni model beklentisi başlar.
Görüldüğü gibi her mevsimin bir özelliği var, fiyatların hangi ayda daha ucuz olacağını takvime bakıp tam olarak anlamak mümkün değil, mevcut aracınızın modeline ve almayı düşündüğünüz modellerin kasa değişimine ve makyaj işlemine bakıp karar vermek daha doğru olacaktır
Araba Alımı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Öncelikle kasa değişimi ile ilgili bazı yanlış inanışlara göz atalım:
“Eski kasa sıfır araba almayalım, yeni kasayı bekleyelim.”
“Yeni kasa yeni teknoloji demektir.”
“Eski kasa çok değer kaybeder.”
Sayılan 3 inanışla ilgili cevabı tek bir açıklamada verelim. Eski kasa, daha doğrusu yeni kasadan hemen önce satışta olan kasanın son modelleri, distribütör tarafından çok cazip kampanyalarla sunulur. Yeni kasalar ise zamlı olarak piyasaya çıkar. Bu nedenle değer kaybını bu fiyatlar üzerinden değerlendirmek daha doğrudur. Yeni kasanın fiyatının yüksekliği genelde dizayn farkından kaynaklanır, yeni motor seçeneği ve yeni teknoloji kullanımı da fiyat farkı yaratabilir ama şart değildir. Eski kasanın son modelinin de teknik olarak her zaman en sorunsuz ve en yüksek donanımlı olduğu genelde piyasada kabul gören bir gerçektir. Ancak yeni kasa araba eski kasa ile aynı fiyata çıkarsa, eski kasanın değerinin %5 ila %10 arasında düşeceğini belirtmek lazım. Bunu anlamak için, kasası değişmek üzere olan bir aracın rakipleri ile aynı fiyata satılması yeterlidir.
“Faizler düşünce araba alalım çok faiz öderiz”
Faizdeki düşüşe bağlı olarak kredi oranlarındaki düşüşler de, araba alım kararı vermenize neden olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, düşen faizlerle beraber fiyatlar genel seviyesinin yükselip yükselmediğidir. Faizler ve fiyatlar genelde ters orantılıdır, faiz düşerken genelde fiyatlar yükselir, dolayısıyla ödeyeceğiniz toplam tutar büyük oranda değişmez.
“Bir araba her şeyi yapamaz.”
Tersini düşünüp üst donanım lüks segment araba alanlar, arabanın her şeyi yapamayacağını hesaba katmalıdır. Araba eğitimlerinde ve test sürüşlerinde aynı segment arabaların fren, yol tutuş, ABS, hızlanma gibi verileri katılımcılar tarafından karşılaştırılırken eğitmenler bunu mutlaka vurgular. Teste giren bütün arabalarda ABS olmasına rağmen, bir modelde fren performansının çok daha iyi olduğunu ve aracın çizgisinden hiç sapmadığını görürsünüz. Ama aynı aracın, slalom testinde diğerlerinden geride kaldığı da bir gerçek olarak karşınıza çıkacaktır.
Benzer şekilde hızlanma verileri çok iyi olan bir aracın, yol bilgisayarına baktığınızda yakıt tüketimi dudağınızı uçuklatabilir. Veya çok geniş iç hacmi olan bir aracın yokuşta zorlanması örnek gösterilebilir. “Çok rahat , ferah, diz mesafesi çok iyi” şeklindeki yorumlar da aynı araca aittir.
Bütün bu örneklerden şu sonuca varmak mümkün. Bir aracın hitap ettiği kitle bütün özelliklerin maksimum noktada buluşmasını sağlayamaz, bir araba hem yüksek performans hem de en düşük yakıt tüketimi hem düşük fiyat hem de en geniş iç hacmi bir arada sunamaz, bunlardan bir veya birkaçında üretici mutlaka taviz vermek zorundadır. İyi bir araba optimum değerleri yakalayan ve sahibinin beklentilerine cevap veren arabadır.