Araba Alırken Dikkat Edilecek Diğer Noktalar

Araba alırken ihtiyaç analizinin doğru yapılması büyük önem taşır. 

Kendinize; “Benim ihtiyacım nedir?”sorusunu sormanız ilk adım olacaktır. 

 İhtiyaç analizinde ilk karşımıza çıkan karar noktası, hangi segment ve kasa tipini seçmemiz gerektiğidir. 

Çoğu zaman sıfırda ve 2.elde araba satanlar şu tip sorularla karşılaşırlar: Polo mu daha iyidir Fluence mi? Opel Astra HB mi tercih edilmeli yoksa Peugeot 508 mi? Cevap hep aynıdır: Farklı segmentlerden arabaları kıyaslamak doğru sonuç vermez önce ne büyüklükte bir araca ihtiyacınız var ve bütçe durumunuz nedir sorusunun cevabını bulalım. 

Polo, A0 segmentinde küçük bir arabadır, şehir içinde kolay park imkanı ve düşük yakıt tüketimi açısından caziptir ancak çocuklu aileye küçük gelebilir. Bir üst segmentteki Astra HB küçük aileler için uygundur, hatchback olduğu için bagajı küçüktür, Fluence ise 3 veya 4 kişilik ailelere daha uygundur, Peugeot 508 ise daha geniş hacimlidir, Fluence ve Astra’dan bir üst segmenttir, bu segment arabalar (Passat, Insignia, A4, Laguna, Avensis, Mondeo) üst yöneticiler için makam aracı fonksiyonu görür. Keza aile kalabalıklaştıkça tercih edilen modellerdir. Son yıllarda kalabalık aileler MPV (Multi Purpose Vehicle)-Çok Amaçlı Araba olarak geçen yüksek tavanlı arabaları da tercih etmektedirler. Opel Zafira, Toyota Verso, Renault Scenic, Citroen Picasso bunlar arasındadır. 

Kasa tipi ve segment seçimine paralel olarak hangi model yılı araba alacağınızı da tespit etmeniz gerekir. Eğer seçtiğiniz aracın sıfırına bütçeniz yetmeyecekse aynı modelden 2-3 yaşındaki arabalardan seçmenizi öneririz. 1 yaşında ve fiyatı sıfıra göe %15-20 daha aşağıda olan modeller mutlaka daha makbuldür ancak bulması zordur. 

En çok yanlış yapılan konulardan biri, aracın yakıtıdır. 2.elde hemen herkes dizel araba bakarak işe başlar. Oysa yıllık 25.000 ila 30.000 km.araba kullanma ihtiyacı olmadan dizel araba almak, daha yüksek bakım maliyeti demektir. Türkiye araba parkının %30’u artık dizel arabalardan oluşmaktadır, dizel araba parkı benzinliyi geçmiştir (benzinli arabaların LPG’ye çevrimi nedeniyle). Dizel-benzinli arasındaki fiyat makası eskiye göre oldukça daralmıştır, bu nedenle düşük km. ihtiyacında benzinli arabaları tercih etmenizi öneririz. Türkiye’deki otomobillerin yaklaşık 20’si İstanbul’da kayıtlıdır. İstanbul’un trafik durumu otomatik araba satışlarını artırmıştır. Aynı durum İzmir ve Bursa gibi şehirler için de geçerlidir. Otomatik araba aynı zamanda, en azından algı olarak (eski model otomatik araçlarda) daha yüksek yakıt tüketimi demektir. Trafiğin daha seyrek olduğu birçok Anadolu şehrinde ise bu nedenle tercih sebebi değildir. İstanbul içi olsa bile bazı güzergahlar yoğun trafiğe maruz kalmadığı için otomatik araba İstanbul için bile zorunluluk arzetmeyebilir. Bununla beraber 2.elde satılması çok kolaydır. 

 Dizel için geçerli olan husus, otomatik için de söylenebilir, araba segmenti büyüdükçe otomatik/tiptronik/speedtronik/multitronik araba tercihleri artmaktadır hatta bazı modellerin özellikle arazi arabalarının ve markaların amiral gemisi olarak nitelenen D segmentinde (Mercedes S serisi, Audi A8, BMW 7 Serisi, Lexus LS Serisi) satışta düz versiyon bulmak mümkün değildir. 

Olayın maddi boyutuna gelindiğinde ise farklı durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bütçeniz, ihtiyacınızı görecek olan araba için yeterli olmayabilir. Başka bir deyişle evdeki hesap çarşıya her zaman uymaz. 7.000-8.000 TL üzerindeki açıklarda, eğer aylık geliriniz buna uyuyorsa, araba kredisi kullanmanızda fayda vardır. Daha düşük ihtiyaçlar için bireysel kredi ile de açığınızı kapatabilirsiniz. Özetlemek gerekirse, araba alımı şu tercihler net olarak ortaya konduktan sonra yapılmalıdır: 

 

Mutlaka böyle bir sıralama ile analiz yapmak da zorunlu değildir. Hatta kafanızda belirli noktaları netleştirmiş ve tecrübeyle sabit olarak da kararınızı oluşturabilirsiniz.